Zaman nedir? Tanımlamaya çalışalım isterseniz: Doğumla ölüm arasında kalan süre! Ya da Big Bang ile başlayıp günümüze kadar akmış olan ve evrenin yok olmasıyla (belki de kıyamet günü) sonbulacak olan şey! Hiç sanmıyorum ama belki de zaman, yelkovanla akrep arasındaki aşkı andıran ilişkininmeyvesidir. Evinizdeki takvimin yaprakları birer birer azaldığında zaman akmış mı oluyor acaba? Belirli bir olayınbaşlamasıyla bitimi arasında geçen vakit mi desek zamana yoksa…
Ben zamanı adam akıllı tanımlayamıyorum. Bu ne Türkçenin eksikliğidir, ne de Türkçemin eksikliğidir. Hangi dilde konuşursanızkonuşun, zamanı tanımladığınız cümlenin içerisinde süre, vakit, şey hatta zaman kelimesini kullanmak zorundasınız. Akrep, yelkovan ve takvimgibi kelimeler kullanarak edebi tanımlar yapabilmekte mümkün ama bu tanımların bilimsel ve öğretici bir yanı olmayacaktır.
Hangi kelimenin tanımında o kelimenin eş anlamlısını veya o kelimenin kendisini, ya da Türkçede tam olarak anlatamadığımız olgularıtanımlamak için kullandığımız şey kelimesini kullanmak mantıklı olur. Fakat zamanı tanımlarken yukarda bahsettiklerimi yapmak zorunda kalıyoruz. O halde burada bir akıl dışılık bir mantıksızlık var.Bu düşünce sistemiyle , hiçbir matematiksel bağıntı yada fiziksel bilgi kullanmadanzaman kavramının mutlak olmadığını , tam aksine göreli olduğunu söyleyebiliriz.
ZAMANIN GÖRELİLİĞİ
‘’V=x/t’’ (1) Bu denklemi sanırım hepiniz ortaokul sıralarından hatırlayacaksınız. Bu denklem hız kavramının birim zamanda alınan yola eşit olduğunu söyler bize. Sadece 3 tane harften oluşan bu denklem aslında bize bundan daha fazlasını söyler. Mesela zamanın ‘’0’’ olduğu yani zamanın olmadığı durumda matematik kurallarına göre hızı tanımlayamayacağımızı söyler. Aynı şekilde hızın ‘’0’’ olduğu yani hızın olmadığı durumda da yine matematik kurallarına göre zamanı tanımlayamayacağımızı söyler. Demek ki fiziksel olarak hızı zamandan bağımsızolarak yada zamanı hızdan bağımsız olarak tanımlayamıyoruz.
Tabi ki her şey burada bitmiyor. Evet artık zamanın nasıl tanımlandığını, nelere bağlı olduğunu biliyoruz. Peki ama zamanın göreliliği de ne demek oluyor? Cevap soruda gizli! Yani zamanın göreliği demek herkes için zamanın akış hızının farklı olması demek. Bu bir yorum değil; hem matematiksel yaklaşımlarla hem de deneylerle ispatlanmış bir gerçektir
.
Zamanın akış hızını kişiden kişiye veya cisimden cisme göre değiştiren şey nedir? O şey yazının tümünden de anlaşılacağı gibi ‘’hız’’dır.Yani bir cisim diğer bir cisme göre sabit bir hız ile ilerlemekteyse, zaman onun için yavaşlayacaktır.Daha rahat anlaşılabilmesi içinörneklendirmek istiyorum: Ben bir trendeyim ve sizde tren garındasınız ve hareketsizsiniz.Benim hızım yani trenin hızı size göre saatte 60 kmolsun.İkimizde de kronometre olsun.Tren kalktığı anda ikimizde kronometreye basalım.Ve yine anı şekilde tren durduğu anda da kronometrenin tuşuna basalım.Sizin tuşa birinci ve ikinci basışınız arasındaki süre ‘’t’’ süresi olsun.Benim birinci ve ikinci tuşa basmam arasında geçen süreise ‘’T’’ süresi olsun.Sizce t=T olmalı değil mi ? Cevap kesinlikle hayır!
t>T OLACAKTIR
t=T/kök içinde 1-(v/c)*(v/c) (2) Bu formülün çıkarılışını burada vererek sizi daha fazla sıkmak istemiyorum.(Zaten özel görelilik ile ilgili ufak biraraştırma yaparsanız, formülün nasıl çıkarıldığını göreceksiniz) Bu formülden görüldüğü gibi, hız sahibi olan kişi veya nesne (örneğe göre oşey ben oluyorum yani trendeki kişi) için geçen zaman diğer kişi yada nesne (yine örneğe göre o şey siz oluyorsunuz) için geçen zamandan daha azdır.Yani tren durduğunda ve ben trenden indiğim anda sizin geleceğinize yolculuk etmiş bulunuyorum.
Bu mantık ve matematik dehası teoriyi ortaya atan Albert Einstein, tüm eylemsiz referans sistemlerinde ışığın boşluktaki hızının her yönde aynı olduğunu ve C=299 792 458 metre/saniye olduğunu varsaymıştır.Eğer bu dahice varsayım olmasaydı bugün zamanıngöreliliğinden bahsedemezdik.
Yukarıdaki formül bize hiçbir şeyin ışık hızından daha hızlı olamayacağını söylüyor.Biraz matematik bilginiz varsa bunu görmekmümkündür.Zaman yavaşlamasını hissedemememizin nedeni; bizim ışık hızına göre çok yavaş hızlarda hareket ediyor olmamızdır.Ancak ışıkhızına yakın hızlarda zaman kayması kendini hissettirebilir.
Belki de bir gün insanoğlu ışık hızına yakın hızlarda hareket etmeyi sağlayan bir teknoloji üretecek ve zaman yolculuğu rüyası gerçekolacak.Hayal kurmanın hiçbir sakıncası yok bence.Çünkü ancak büyük düşünenler, büyük işler yapar…
(Formülün çıkarılışı araştırmanızı öneririm.Çünkü söylediklerimin ispatı formülün çıkarılışında gizli.Aksi takdirde bu yazı size benimgörüşlerimin ifadesi gibi gelebilir.Ama öyle değil bunlar bilim dünyasının kabul ettiği gerçekler)
1(x=alınan yol, mesafe t=zaman v=hız)
2(t=gardaki kişi için geçen zaman, T=trendeki kişi için geçen zaman, v=trendeki kişinin gardaki kişiye göre hızı, c=ışık hızı)